“Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz.” (h.ş)Eğitim İnsanoğlu için beşikten mezara kadar terk edilemeyecek önemli “hem hak hem de vazife”dir. Bu konuda analara-babalara-bakıcılara ve öğretmenlere ne çok iş düşmektedir. İşleri güçleri dünyaya yeni gelen küçücük insanı büyütmek, terbiye edip ailesine, vatanına, milletine dürüst sağlam karakterli kısaca hayırlı bir birey yapma çabalarıdır. İlk sorumlu ana-baba olmakla beraber günümüzün ekonomik sıkıntıları içinde bütçeye yardım etmek işi de onların omuzlarında olunca, iş bayağı zor. Ana çalışıyor, baba çalışıyor. Ya Çocuklar! onlar ne olacak? Doğal olarak iş bakıcı ablalara ve kreş öğretmenlerine kalıyor. Çocukların ilk günden itibaren gözetim altında olmaları, her ihtiyaçlarının karşılanması, terbiye edilmesinde sorumluluk dört ayaklı bir sacayağına oturuyor. Şimdi bakıcı dediğimiz sözcüğün karşılığı Arapçada “Mürebbî-Mürebbiye” idi. O zamanlar zengin aileler, çocuklarının terbiye ve bakımı için aldıkları görevliler için bu terimi kullanırlardı.Burada mürebbi kelimesi daha ziyade rabb kelimesinin besleyen, yetiştiren, terbiye eden anlamını ifade etmektedir. Rabb kelimesi genel bir terim iken, mürebbi kelimesi ise bu genellik içindeki bir özel anlamı ifade ediyor ki bu özel anlam da terbiye etmektir. .

​​​​

Dolayısıyle çocukların güzel yetiştirilmesi konusunda sorumluluk bu dört kişinin omuzlarında iken onların eğitimsiz olmaları kabul edilebilir mi?Günümüzde maalesef evlilik, yürürse yürür......yürümezse sağlık olsun mantığıyla kuruluyor. Bu bilgilerden mahrum olan gençler İstediği dalda eğitim alarak hedefine odaklanacaklar, lakin hepsi günün birinde mutlaka Anne veya Baba olmıyacaklar mı?Mesleki eğitime verilen önem kadar anne-baba adaylarının, bakıcı ablaların "Çocuk gelişimi ve eğitimi" hakkında eğitim almaları gerekmez mi? Bu konu  bence lise müfredat programına da konmalı. HER ÖĞRENCİ doktor, avukat, öğretmen olmayabilir. Tercih ve kısmet meselesi bu işler.  Neticede bir dal seçip eğitim alacak ve  o yöne  odaklanacak, kimi doktor, kimi avukat, kimi öğretmen olacaktır. lâkin gerçek olan şu ki: hepsi günün birinde mutlaka anne veya baba olacaklardır. Ne yazık ki bir kısım ana- baba eksik olanın ne olduğunu bilemeden ve hissedemeden yavrularının hatalarından çaresizce yakınıp, boşu boşuna onları  suçlayıp duracaklar. (Kaynak:https://sorularlar  risale.com)

                                                     ​​​​​​

Hepsine yazık olacak. Dolayısıyla Mesleki Eğitime verilen önem kadar “ANA-BABALIK eğitimine de yetkililerin bir çare düşünmelerini ve bu eğitimi hak ettiği noktaya taşımalarını ümit etmek istiyorum. Hayatım boyunca hemen hemen her platformda savunduğum bu düşüncemi sizlerle de paylaşmak hatta sizlerle beraber bir çare üretmek istedim. Öğrenci takip sistemleri (Gözetmenlik), aile ve eğitim kurumları için sorumlu olduğu kişilerin gelişimini takip etme, eğitimdeki verimi artırmada güçlü bir yardımcı araçtır. Bu yöntem ile çocuğun zihinsel ve motor gelişimi, kimlik gelişimleri, ruhsal gelişimleri ve performansları değerlendirilir. Çocukların tüm gelişim fonksiyonları için önemli bir yatırım olan "Gözetmen Takip Sistemleri" öğrenciler için de motivasyon, veli – öğretmen ilişkilerini iyileştirme, eğitimdeki verimliliği arttırma  gibi imkânlar sağlar, GENÇLER! Beraberce bu önemli konuyu inceleyelim ve nikâhtan önce  sandığımıza atacağımız ilk çeyizimiz(“ANA-BABA-MÜREBBİ-ÖĞRETMEN)  EĞİTİMİ” olsun.Çocuk,  sadece bir “ALTINTOP” değil, belki de ilerde topluma yön verecek bir lider olacaktır. Bilinçli ve eğitimli ebeveynler elinde yetişmesi onun en doğal hakkıdır. Çocuklarda beklenen gelişimin oluşmasında en büyük rolü üstlenen (ANA-BABA-MÜREBBİ-ÖĞRETMEN) dörtlüsünü GÖZETMEN lafsıyla ifade etmeyi düşündük ve Sitemize de bu içeriğini vurgulayan “GÖZETMEN EĞİTİMİ”  adını verdik.​   A.İlhan EZEL